European College of Psychopharmacology tarafından Avrupa da yapılan çok kapsamlı bir araştırmaya göre 164.8 milyon Avrupalı (nüfusunun % 38.2 si) hayatının herhangi bir döneminde ruhsal bir rahatsızlık (bozukluk) yaşamaktadır. Bunlara; bunama ve parkinson gibi nörolijik bozukluklar, çocukluk çağı problemleri, temel anksiyete (kaygı) bozuklukları (anxiety disorders), panik ataklar,obsessive-komulsive ve utangaçlıkta dahildir. Araştırmaya göre depresyon ve anksiyete daha çok kadınlarda görülürken, erkeklerde ise, özellikle doğu avrupada, alkol problemleri-alkolik olmak (bir hastalık olarak kabul ediliyor) ilk sırada yer almaktadır.
Peki ülkemizde,Türkiye de durum ne? Avrupa da elde edilen bu sonuçlar Türkiye içinde geçerli mi?
Depresyon ve anksiyete (kaygı) bozuklukları avrupalı kadınların hastalığı iken, ülkemizdeki kadınların en büyük ruhsal bozuklukları/hastalıkları hangileridir?
Ülkemizde de durum çok farklı değil. Avrupa da olduğu gibi Türkiye de depresyon ve anksiyete en yaygın ruhsal hastalıklardan olup, özellikle 15-55 yaş grubu insanda görülmektedirler. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Türkiye de her dört kişiden biri depresyon sorunu yaşamaktadır.
Türkiye’de yapılan bazı psikiyatrik çalışmalara göre, avrupa da olduğu gibi ülkemizde de, ruhsal problemler erkeklerden çok kadınları etkilemektedir. Bir diğer önemli bulgu da ruhsal bozuklukların şehir yaşamında daha çok görüldüğü ve sosyo-ekonomik durumunda çok önemli bir rol oynadığıdır.
Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) araştırmasına göre, 2020’de, gelişmekte olan toplumlarda ve özellikle kadınlarda depresyon sık karşılaşılan bir ruh hastalığı olacaktır.
|