Toplumda bazı kişilerin çocukluk ve gençlikten itibaren öfkeli oldukları, bu öfke ve sinirlerini kontrol edemedikleri arkadaşları tarafından bilinmektedir. Hepimiz belli olaylar karşısında öfkelenebiliriz. Belli konulara sinirlenebiliriz, tepkide verebiliriz. Ancak, öfke kontrol problemi ya da teşhis olarak “aralıklı patlayıcı bozukluğu” olanlar, olaya haddinden fazla sinirlenir ve tepki verirler.
Trafikte size korna çalan bir sürücüye sinirlenebilirsiniz. Ancak sinirlenip arabadan aşağıya inip o insana sözel ya da fiziksel olarak saldırırsanız, bu öfke kontrol probleminizin olduğunu gösterir. Bu bireylerin aslında çocukluk ve gençlik çağlarında da sinirli oldukları bilinmektedir. Özellikle 30’lu yaşlarda sinirlilikleri, öfkeleri en üst düzeye ulaşıp çevreye ve etrafındakilere sinirlendiklerinde sözel ya da fiziksel saldırganlıkları artar. Daha sonra yaşla beraber azalır. Bu insanların sinirlilikleri özellikle yakınlarındaki insanlar tarafından fark edilir.
Eşini döven bir grupta, aslında bu öfke kontrol problemlerinden etkilenmektedirler. Toplumda öfke kontrol problemi %5 ile %10 arasında değişik derecelerde görülmektedir. Öfke kontrolünün sorunlu olan bireylerin emniyet güçleri ile başları derde girmekte ve sebep oldukları olaylardan dolayı mahkemelik olmaktadırlar.
Öfke kontrol problemi olan insanların, özellikle iş yerlerindeki ilişkileri sıkıntıya girebilmektedir. Çünkü bir haksızlıkta ya da düzensizlikte, aşırı öfkeli bir tepki verip, etrafındakilerin ondan çekinmesine ya da uzaklaşmasına sebep vermektedirler. İş toplantısında öfkesine hâkim olmayıp küfreden ya da elindekini fırlatan ve sonunda iş ilişkileri bozulan bir noktaya gelebilmekteler.
|