İş yaşamı artık hayatımızın, ev ve aileden daha çok zaman alan bir bölümü haline gelmiştir. Çalışan insan için zaman yetmemekte ve kurumlar da çalışanından daha çok çalışmasını beklemektedir. Böyle olunca da çalışanlar kendi özel yaşamlarında ve uykularından çaldıkları zamanı iş hayatında kullanmaktadırlar.
İş, gerek kazanç, gerekse sosyal konum anlamında, yaşamımızın en önemli parçalarından biri haline gelmektedir. Paranın sosyal kademeyi belirleyici olduğu bir dönemde, para ve maddiyata önem veren bir yapının oluştuğu görülmektedir. Para sadece maddi anlamda değil, aynı zamanda sosyal anlamda da bir değer haline gelmektedir. Böyle olunca da işsizlik ve onun getirdiği parasızlık, ruh sağlığı problemi haline gelmektedir.
İşsiz kalanlarda başlangıçta bir dinlenme döneminin verdiği bir rahatlık olsa da, en büyük sorun ’işsiz’ konumunu kendine yakıştıramamaları ve çevre tarafından işsiz insanın değersiz diye nitelendirildiği duygusunu almalarıdır. Bu zamanla, iştahsızlık, neşesizlik, cansızlık gibi depresif şikâyetlere de yol açmaktadır. Bir kısımda, ümitsizlik eklenip, zamanla yaşamda kopma ve içine kapanma haline de gelebilmektedir.
İşsizliğin sürdüğü dönemde, kaygı bozuklukları da görülebilir. Sürekli bir iş bulamama ve maddi olarak yeterli olamama duygusu, özellikle erkeklerde, kaygı ve sıkıntı bozukluklarını oluşturmaktadır. Panik benzeri şikâyetler, iç huzursuzluğu ve uykusuzluk sık görülen şikâyetlerdir.
Değersizlik duygusuna ümitsizlik eklenince, bireyde özgüvende düşüş ve iş arama davranışında azalma oluşmaktadır. Eğer etrafında da işsizliği konusunda bir eleştiri bombardımanı geliyorsa, bireyde artan ümitsizlik duygusu yaşamdan kopma isteğini oluşturabilmektedir. Aslında işsizlik ruhsal rahatsızlık oluşturan en önemli etkenlerden birisidir.
Rakamlar 3 aydan daha uzun işsizler arasında depresyon ve kaygı bozukluklarının 4 ile 10 kat daha fazla olabildiğini göstermektedir. İşsizler arasında sıkıntıyı rahatlatmak adında alkol, uyuşturucu ya da haplar kullanılmaya başlanabilmektedir.
Sonuç olarak, ekonomik kriz dönemlerinde oluşan işsizlik, bireyin ve dolayısı ile toplumun ruh sağlığını bozan en önemli etkenlerden bir tanesidir.
|