Psikiyatriye başvuran yada başvurmaktan çekinen kişilerin ruhsal hastalıklarının ortak paydası çoğunlukla
sıkıntı ve sorunlar sonrası başlaması yada artmasıdır. Beynimizin de bir kaldırma veya dayanma sınırı vardır bu
özellikle hassas bireylerde daha düşüktür.Kuyumcu terazisi ile kantarı düşünün. Kantarı da bozacak bir yük
vardır ancak teraziyi bozandan çok daha fazladır.
Sıkışık şehirler, zevk ve dürtülerin bencilleştirdiği bireyler, ilişkilerdeki sorumsuzluk ve boşvermişlikler, taraflı
tutumlar, yediğimiz yiyecek ve soluduğumuz havadaki beyni de bozan kimyasallar, bitmez tükenmez
ekonomik zorluk ve hırslar, kendimize ayrılan zamanın başkaları tarafından çalınması, hayalle yaşatma ve
gerçeği yanlış diye düzeltme….liste uzadıkça uzuyor ve sonu akıl ve ruhu rahatlatmaya çalışan bireylerin
bocalamalarına gidiyor.
AKIL VE RUHU BOZULMAK VE ÇÜRÜMEKTEN NASIL KORUMALI
1- Ekonomik refahla ruhsal refah paralel değildir
2- Ruhsal ve akıl sağlığını hesaba katmayan bir yaklaşım maddi zenginliğin içinde ruhsal fakirlik yaratır
3- Dış dünyanın sorunlarını kendi mutluluk fanusumuz ile dengeleyebiliriz
4- Günümüzün popüler değerleri yarının yalanları olabilir.
5- Etrafından huzur ve sağlık çalanlar başkalarının ruhsal iyiliğini sömürür
6- İyilik yapamıyorsan kötüleşiyorsun
7- Ruhunu ve aklını bozanı iç dünyana alma
8- Sıkıntıya karşı direncini arttır , sadece kendi fanusuna çekilerek yaşama
9- Sahte mutluluk dağıtanlardan uzak dur
10- Duygu ticareti yapanlardan korun ruhunu iyileştirmek için iyiyi kendinde ara
|