Anne çocuk ilişkisinin gelişimi ve çocuk beslenmesi için anne sütünün önemi sorgulanamaz. Mama yerine ya da mama ile beraber anne sütünün verilmesi dünyada sağlık politikaları tarafından da desteklenmektedir. Çünkü anne sütünün içinde mamada olmayan, çocuk için besleyici ve koruyucu maddeler vardır. Ancak annelerin en büyük kaygısı aldıkları ilaçların anne sütü vasıtasıyla bebeklerine geçip geçmediğidir. Aslında annenin her aldığı madde genel kural olarak anne sütüne de geçer. Ancak burada önemli olan süte geçen maddenin ne miktarda ve ne kadar zarar verici olduğudur.
Anne sütü sabahleyin erken saatlerde en yoğun olur ancak içindeki yağ miktarı sabahın ilerleyen saatlerinde daha fazladır. Çoğu ilaçların yağda eridiği düşünülürse ilaçları sabahın geç saatlerinde almak, süte ilacın daha az geçmesini de sağlar. Yani siz ilacı sabah geç saatte alırsanız, ilaç kana ve okratanda anne sütüne geçene kadar öğleyi bulur. Böylece hem anne sütünün en fazla ve en yağlı olduğu sabah dönemi de geçilmiş olur. Ayrıca yarı ömrü kısa ilaçlarda ilacın anne sütünde yüksek doza eriştiği 1-3 saatlik dönemi aşmak için, emzirmeden hemen sonra ilaç alınıp böylece bir sonraki emzirmeye kadar olan dönemde yüksek miktarlardan kaçınılabilir. Ya da bebeğin en uzun uyuduğu dönemde ilaç alınır.
Anne sütünün psikiyatri açısından önemi; öncelikle anne çocuk arasındaki sevgi ve güven ilişkisini sağlar ve anne sütü ile beslenen çocuklarda zihinsel gelişim daha iyi olmaktadır. Yani daha güven duygusu yüksek ve daha akıllı çocuklar yetişmesi anlamına da gelmektedir.
Psikiyatrik rahatsızlıklara sebep olarak gösterilen beyin kimyasallarından en önemlisi Serotonin’nin, aslında anne sütünün oluşumunda bir düzenleyici rolü de vardır. Onun için serotonin üzerinden etki gösteren depresyon ilacı(SSRI) alan hamile kadınlar doğum yaptıklarında süt gelmesi gecikmektedir. Bu bir haftalık gecikmeye kadar varabilmektedir. Depresyon ilacı alan ve anne sütü ile bebeğini besleyen annelerin çocuklarında bildirilen yan etkilerin bazıları ise şunlardır;
Sitalopram (Piyasa ismi: Cipram, Eslopram, Citol, Vodalex, Citara,Citrex,Laira,Citexam) alanlarda; karın ağrısı, yeme azalması, huzursuzluk, uykuda rahatsızlık
Fluoksetin (Piyasa ismi: Prozac, Depreks, Zedprex, Fulsac, Florak) alanlarda; uyku azlığı, kusma, sulu dışkı, aşırı hareketlilik, kan şekerinde artış, cansızlık, huzursuzluk, kilo azalması
Paroksetin (Piyasa ismi: Seroxat, Paxil,Paxotin,Xetanor); beslenme güçlüğü, cansızlık, huzursuzluk, kusma, sodyum azlığı,
Sertralin (Piyasa ismi: Lustral, Seralin, Selectra, Serdep); kas atması, zayıf beslenme, uykulu hal, ısı artışı, titreme, kas sertleşmesi, emme refleksinde azalma, sık dışkılama, sürekli ağlama, sese çok tepki verme gibi. Anne tarafından alınan depresyon ilaçları arasında SSRI grubundan en az anne sütüne sertralin ve fluvoksamin geçer. En çok geçen ise fluoksetindir. Depresyon ilaçlarının kanda kalma süreleri fazla olduğu için özellikle yeni doğanın kanında birikebilirler. Prematür bebeklerle, solunum yetmezliği olan bebeklerde anne sütü ile depresyon ilaçlarının süte geçişi bebeğe zarar verebilir. Annesi depresyon ilacı alan bebekler aşırı uyku hali, yeme zorluğu ve davranışları açısından takip edilmelidirler.
|