Tweet

DUYGULAR DÜŞÜNCELERİMİZİ KANDIRIR

 




Beyinde duygusal ve düşünce ile ilgili merkezler ayrı ayrı ancak bağlantılıdır. Her bireyde de beyin yapısının

farklılığından dolayı duygu ve düşünce gücü aynı değildir. Çok duygusal bireyler olduğu gibi duygusal açıdan

donuk bireyler de olmaktadır. Duygu yoğunluğu da kalıtsal yapılarla ilgili olmaktadır. Keza düşünce açısından

da farklılıklar vardır. Bazı bireylerin aritmetik yetileri çok iyi iken bazı bireylerde sözel yetiler ön plandadır.

Bunlar çoğunlukla beyin yapımız ayrıca yetiştiğimiz çevre ile de ilgilidir.



Düşünceler eğer gelişmiş ve çözüm odaklı ise daha mantıklı sonuçları görebilir. Deneyim ve tecrübe ise ancak

birey yaşadıklarından çözümsel çıkarsamalar yaparak kendini düzeltiyorsa anlamlıdır. Yoksa yaşam boyu

yaşadıklarından öğrenmeyip hatalarını sürekli tekrarlayarak köşeye sıkışan azımsanmayacak sayıda bireyler

de vardır.



Ancak düşünce ile iş ve günlük yaşamında çok iyi değerlendirmeler yapan bireyler eğer duyguları işin içine

karışırsa mantıksız ve sonuçları olumsuz olan kararlar da vermektedir. Çünkü duygular düşünceleri

yanıltmakta iyiyi kötü kötüyü de iyi olarak gösterebilmektedir. Toplum olarak duygusal yapımızın yoğun

olduğu da göz önüne alınırsa , duyguların etkisi ile verilmiş kararlarımızın ne derecede ön planda olduğu da

görülebilir.



Özellikle ilişkilerde iyi niyetli ve duygusal saflıklarını korumuş olan bireyler duygu tüccarları tarafından

kandırılabilmektedir. Öncelikle kişide güven uyandırarak duygu kapılarının açılmasını sağlayan bireyler

sundukları sahte ama kendilerinin bile gerçekliğine inandıkları duygularla karşılarındakileri kolayca duygusal

etki altına alabilirler. Duygusal etki altına giren bireyin düşünceleri ise artık her zamanki doğru ve mantıktan

uzaklaşır. Etrafın ısrarla vazgeçirme çabalarına rağmen duygu yoğunluğu bir uyuşturucu madde bağımlılığı

gibi kişinin zararlı olmasına rağmen duygusal isteklerine kapılmasına yol açar.



Bu durum duygusal yoğunlukların azalması ve bireyin düşünceleri ile karşısındakini daha iyi

değerlendirebilmesine kadar sürer. Duyguların yanıltıcı etkisi , görülen ve fark edilen gerçeklerle azaldıkça

düşünce ve mantıklı değerlendirme ön plana çıkmaya başlar. O zamanda kişi karar vermedeki hatalarını

görmeye başlar. Aslında bu bir hata değil duygularımızın bize oynadığı bir oyundur. Kişinin duyguları da bir

başkası tarafından kandırılmıştır . Kişi de kendini duygularla kandırmıştır.



DUYGUSAL KANDIRILMADAN KORUNMANIN YOLLARI



1-Yoğun duygular iyiyi kötü kötüyü iyi gösterir


2-Duygusal etki altında kalma düşünceyi ve kararı bozar


3-Aşırı Duygular beynin uyuşturucusudur sahte iyilik hissi ve rahatlık verir


4- Kararların sağlıklı olması için duygu yoğunluğunun etkisinin geçmesi gerekir


5- Sadece duygular üzerinden karalar alınamaz


6- Herkesin yanlış dediği noktada bile duygular doğru gibi gösterebilir


7- İlişkilerde karşınızdakini üzerindeki duygusal elbiseyi kaldırarak da görmek gerekebilir


8- Sadece duyguyu konuşan düşüncelerini gerçekleştiremeyebilir


9- Aşırı duygu aşırı şeker gibidir ilişkinin sağlığını bozar


10- Duygunun düşünce ile düşüncenin ise duygu ile sağlamasının yapılması gerekir




Kişiliğinizi ve karakterinizi size söyler Kişiliğinizi ve karakterinizi size söyler

Kişiliğinizi ve karakterinizi size söyler

  Kişiliğinizi ve karakterinizi size söyler
İlişkinizin ayrılığa mı yoksa beraberliğe mi gittiğini önceden size söyler İlişkinizin ayrılığa mı yoksa beraberliğe mi gittiğini önceden size söyler

İlişkinizin ayrılığa mı yoksa beraberliğe mi gittiğini önceden size söyler

İlişkinizin ayrılığa mı yoksa beraberliğe mi gittiğini önceden size söyler
Evliliğinizin geleceğini tahmin eder Evliliğinizin geleceğini tahmin eder

Evliliğinizin geleceğini tahmin eder

Evliliğinizin geleceğini tahmin eder
Psikiyatrik rahatsızlık riskinizin ne olduğunu bulun Psikiyatrik rahatsızlık riskinizin ne olduğunu bulun

Psikiyatrik rahatsızlık riskinizin ne olduğunu bulun

  Psikiyatrik rahatsızlık riskinizin ne olduğunu bulun