Elektroşok tedavisi veya şok tedavisi diye de adlandırılan Elektrokovulsif Terapi (EKT) basit olarak beyne
elektrik akımı verilerek beyindeki bazı kimyasalların değişiminin sağlanması sonucu oluşan tedavi şeklidir .
Tam olarak mekanizması anlaşılmasa bile verilen özel elektrik akımının epilepside (sara) görülen bir duruma
benzer bir nöbet oluşturup , arkasından beyindeki kan akımı ve metabolizmasını değiştirerek ve bazı beyin
kimyasallarını uyararak etki gösterdiği düşünülmektedir. Ancak ülkemizde yapılan fazla kullanımın aksine
sadece tedaviye yanıt alınamayan durumlarda kullanılabilir .Tedaviye yanıt alınamayan derken bu kısa süreli
tedaviler değildir. Psikiyatrik tedavide uygulanan tedavi algoritmalarının kademeli olarak ve uzun süreli
kullanıldıktan sonra tedaviye yanıt verilemeyen durumlarda EKT kullanılabilmektedir Halbuki tedavide kolaya
kaçma ya da sakinleştirici etki sağlama açısından aslında hiç de gerekli olmayan bazı durumlarda da şok
tedavisi kullanılabilmektedir
Örneğin şizofreni ve benzeri durumlarda aslında elektroşok tedavisinin iyileştirici etkisi yoktur. Aynı etki ilaçla
da sağlanabilir. Halbuki bazı agresif ve saldırgan hastalarda çabuk tedavi ya da çabuk sakinleştirici etki
açısından psikiyatri hastanelerinde çabuk şok tedavisi uygulanabilmektedir. Aslında şok tedavisi çok ağır
depresyonlarda , intihar riskinin yüksek olduğu durumlarda , tedaviye hiçbir şekilde cevap vermeyen mani de
yani bipolar hastalıkta veya katatonik şizofreni gibi durumlarda kullanılmalıdır Yani hasta artık yataktan
çıkamayacak, yemekten içmekten kesilmiş ve kendine zarar verme hayatına kast etme riski çok çok yüksek
olduğunda ve diğer tedavi seçenekleri tükendiğinde kullanılabilir . Şok tedavisi hastanın tedavisinin
başlangıcının birkaç haftası içinde hemen kullanılmamalıdır .
Elektroşok tedavisi diğer tedavi seçeneklerinin tükendiği ve artık bir seçeneğe ihtiyaç olduğunda , tedavi
etkinliğinin olması dolayısıyla kolay bir seçim veya diğer ilaçlı ya da ilaçsız tedavi seçeneklerinin atlanarak
kullanıldığı bir seçim olmamalıdır Çünkü tam olarak mekanizmasının bilinmemesi ve ilaveten bazı yan etkileri
dolayısıyla şok tedavisi de kendine göre artıları ve eksileri olan bir durumdur.
Aslında artık ülkemizde anestezi altında yapılması mecburiyet olan şok tedavisinde ,hasta kısa süreli bir
anestezi altında elektroşok aldığından bu durumu fark etmemektedir. Elektrokonvülsif tedavi (EKT)
çoğunlukla damar içi anestezik madde ve kısa etkili bir kas gevşetici ile genel anestezi altında
uygulanmaktadır. Süksinilkolin kısa etki süresi nedeniyle EKT sırasında sık kullanılan bir kas gevşeticidir.
Vücutta psödokolinesteraz enzimi tarafından parçalanır. Eğer EKT uygulanan bireyde psödokolinesteraz
enzim miktarı yetersiz ise süksinilkolin kas gevşeticisinin etkisi çok uzar ve sorun oluşturur. Bu nedenle
psödokolinesteraz enzim eksikliği yapılan kan testi ile ölçülmeli ve ona göre kas gevşetici tercih edilmelidir.
Fiziksel yan etkiler doktor kontrolü altında takip edildiğinde çok fazla değildir. Elektrokonvülsif tedavi kalp
ritminde problemler yaratabilir yada kısa süreli hipertansiyona neden olabilir. Ancak bunlar zaten EKT
uygulaması öncesi bir dahiliye uzmanı tarafından değerlendirilmektedir.
Ancak beyne elektrik akımı uygulanması ve sonrasında oluşan ve dolayısıyla önemli bazı yan etkiler de
oluşabilmektedir .Bunların başında hafıza problemleri gelmektedir. Her ne kadar elektroşokun uygulandığı
dönem ve sonrasına ait geçici hafıza problemlerinden bahsedilse de aslında bazen de hastaların şikayet ettiği
daha önemli hafıza problemleri de görülmektedir. Bu durum özellikle yaşamını düşünsel faaliyetlerle kazanan
bireyler için önemlidir. Daha çok bedensel iş gücü yaparak yaşamını ve geçimini sağlayan bireylerde hafıza
problemleri işte çok büyük sorun oluşturmasa bile zihinsel faaliyetleri ile yaşamını kazanan meslek
gruplarında çalışan bireylerde hafifte olsa hafıza kaybı ciddi sorunlar oluşturabilmektedir .
Elektrokonvulsif tedavinin oluşturduğu hafıza kayıpları özellikle yaşamına yüksek zihinsel faaliyetlerle
kazanan bireylerde risk oluşturabilir Ayrıca bazı hastalar elektrokonvulsif terapi sonrası bazı yetilerini
kaybettiklerini ve EKT öncesindeki kendileri gibi olmadığı söyleminde de bulunabilmektedir . Bu anlamda
yüksek zihinsel faaliyetlerle geçimini sağlayan bireylerde Elektrokonvulsif tedavi sonun son seçeneği olarak
düşünülmelidir. EKT yerine tedavi seçenekleri iyi bir psikiyatristin tedavi algoritması ile sağlanabilmektedir .
Aslında yapılan bilimsel çalışmalar toparlandığı zaman hastaların elektroşok tedavisi sonrasında şikayetçi
olduğu bazı durumların neden kaynaklandığı anlaşılabilir Örneğin yeni bilgileri öğrenme de yada öğrendiği
bilgileri hafızasında tutmada sıkıntılar yaşayan bireylerde aslında anterograd dediğimiz ileriye yönelik hafıza
problemleri oluşmuştur. Kişinin geçmişini hatta yaşamındaki bazı olayları ve bunlara bağlı olarak geçmiş
yaşamında öğrendiği bazı bilgileri hatırlamadaki problemler ise aslında elektrokonvulsif tedavi ile oluşan
geriye dönük hafıza problemlerini düşündürmelidir.
Ülkemizde aslında gereğinden çok fazla kullanılan elektrokonvulsif tedavi, yan etkileri göz önüne alınarak çok
daha dikkatli değerlendirmeler sonucu kullanılmalıdır . Hastaların sadece riskleri göz önüne alınarak birkaç
hafta içinde acele bir seçenek olarak değil diğer seçeneklerin gerçek anlamda tükendiği ve EKT nin artık şart
olduğu durumlarda kullanılmalıdır. Hastayı gerek hastane şartlarında gerekse başka tedavi seçenekleriyle
uzun süre iyi bir tedavi algoritması ile tedavi etme seçenekleri tüketilmeden elektrokonvulsif tedavi
düşünülmemelidir. EKT psikiyatristin kolaya kaçma yöntemi olmamalıdır Çünkü yan etkilerini biri yaşamı
boyunca hissedebilir veya her on hastadan birinde önemli sorun oluşturabilir.
Elektrokonvulsif tedavi ( EKT ) de oluşan hafıza bozuklukları özetle;
1-Anterograd Amnezi; Öğrenmede bozulma olmaksızın, yeni bilgileri anımsamanın bozulmasıdır.
2-Retrograd Amnezi; EKT'den önce öğrenilen bilgilerin anımsanmamasıdır
3- Özyaşamsal amnezi dediğimiz , kişinin kendi yaşamı ile ilgili olayların anımsanmaması uzak geçmiş
belleğinin özel bir formu olup EKT etkisine çok duyarlıdır.
Bu problemler uygulanan elektroşok sayısı ve akım gücü arttıkça artabilmektedir. Hafızayı korumak için
haftada iki elektrokonvulsif tedavi uygulaması yerine gereğinden sık uygulandığında şaşkınlığa yol açtığı gibi
hafıza sorunları riskini de arttırabilir. Ayrıca bazı hastalarda hafıza koruması için bilateral (iki taraflı) EKT
yerine unilateral ( tek taraflı) tercih edilebilir.
|