Erkekler şaraba benzer. Kimileri ekşir ama en iyileri yıllandıkça güzelleşir
Giovannini Papini
Birçok aile çocuklarının çok genç yaşta evlenmelerinden rahatsızlık duyarlar. Çünkü onlar bilirler ki çocukları böyle bir sınav için yeterli derece de hazırlıklı değiller ve sınavda başarısız olma ihtimalleri yüksektir. Çok genç yaşta evlenenlerin sorunları daha fazla olmaktadır.
Bir diğer nokta kendi içimizdeki çatışmalardır. Duygusal geçmişimiz geleceğimize hep etki yapar. Geçmişte anne ve baba ile ya da bu rolleri dolduran insanlarla olan ilişkilerimiz ve onun içeriği geleceğimizde de hep etkin olacaktır. Burada önemli olan nokta ilişkimizi olumsuz etkileyen tarafları temizlemektir. Annesinin ilişkisinde hep haksızlığa uğradığını düşünen bir erkek ilişkisinde eşine karşı aşırı koruyucu konuma geçebilir. Ya da babasının baskıcı tutumundan rahatsız olan bir genç bayan eşinin sınırlayan tavırlarıyla hemen çatışmaya girebilir.
Ayrıca hep içimizde yaşadığımız değişim, dışımızda da değişik özellikleri olan insanları sevmemize ya da yakın hissetmemize neden olabilir. Daha önce çok sevdiğimiz insanları da bu değişim nedeniyle daha az sevebiliriz. Öyle görülüyor ki içimizdeki karmaşık yapı açıklanması çok kolay olmayan durumlar yaratmaktadır. Birisini seçerken oluşan temel duygularda, bu içimizdeki çok değişkenli formülün oluşturduğu bir sonuç olmaktadır. İşte içimizde sürekli değişen ve bazen de zorlaşan denklemin çözümünü sağlamışsak işte o zaman çok daha iyi bir eş seçimi yapma şansımız ortaya çıkmaktadır.
İyi bir ilişki, aç kalan karnımızı abur cuburla doldurma değil de, seçtiğimiz iyi lokanta da zevk alacağımız bir yemek gibidir.
Duygusal açlığınız, kendini yanlış bireylerle doldurma eğilimine girebilir. Onun için önce kendi içinizdeki o boşluğu doldurup sonra bir başkası ile paylaşma size çok daha sağlıklı bir çizgi oluşturabilir.
HİKÂYEMİZ
T.B üniversiteyi bitirdiğinde iyi bir kariyer yapabilirdi. Ailesinin maddi durumları çok iyi idi. Fakat T.B okulda tanıştığı eşiyle evlendi ve iyi bir evlilik yaşamaya başladı. Ailesi de eşini çok seviyorlardı. O bir memur ailenin iyi yetişmiş çocuğuydu. Üniversiteyi bitirmiş, hayata atılıp iyi bir yaşam oluşturmak istiyordu. İkisi el ele verip çalıştılar ve ekonominin iyi olduğu dönemlerde iyi paralar kazandılar. Fakat bu paralarını çok güzel ama bütçelerine göre pahalı bir eve yatırdılar.
Bir süre sonra T.B işten ayrıldı, çocuk büyüten bir ev hanımı rolünü üstlendi. Oturdukları siteyi seviyordu ve mutluydu. Site ortamının standartları yüksekti fakat o bu ortama ayak uydurmuş ve eşinin ev konusundaki titizliğine de alışmıştı. Her gün eve geldiğinde, mutfakta parmağı ile toz kontrolü yapan bu eşin titizliği kolay insanın kolay alışabileceği bir durum değildi.
Arada yıllar geçmişti ve çocukları 12 yaşına gelmişti. Geçen bu zaman zarfında T.B yaşamı istediği gibi olmuştu. Etrafa örnek olarak gösterilen çiftlerdi. Gelir durumları da iyi idi. Eşi yıllar içinde çok da şaşalı olmayan bir kariyer oluşturdu ve çok paralar kazanmaya başladı. Bir ara bazı yanlış atılımlar nedeniyle ciddi miktarda para kaybetmişti. Ailesinin geliri onlara iyi standartlarda bir yaşam sağlayacak nitelikteydi.
Eşi bir süre sonra Türk sanat müziğine yöneldi. Sesi güzeldi ve arkadaş çevresinde de çok seviliyordu. Konserlere gidiyor ve lokal de hep arkadaşlar ile beraber oluyordu. Başka şehirlerde de konserler düzenliyorlardı ve o ortamda çok mutluydu.
Fakat T.B nin Türk sanat müziğine karşı pek ilgisi yoktu. Artık yavaş yavaş farklı hobiler edinmeye başladılar. T.B ilişkilerinin iyi olmasından dolayı zaman içerisinde oluşan bu tur farklı hobilerin ve zevklerin edinilmesini hiçte sorgulamadı ve sorgulama gereğini de duymadı. T.B ye göre bu olanlar gayet normal şeylerdi.
Bir süre sonra bazı şeyler daha değişmeye başladı. Bir gün eşi ‘Bu evden sıkıldım ve artık burada yaşamak, bu çevrede, bu sitede yaşamak istemiyorum’’ dedi. Bu sözler T.B’ yi çok etkiledi. Eşi kendini o ortama ait hissetmiyordu. Müzik grubunda bir hanıma sadece hayranlığı vardı. Artık yaşamını müzikseverlerin olduğu bir ortamda sürdürmek istiyordu.
Bu farklılaşmanın ardından T.B’nin girdiği duygusal sıkıntılardan sonra eşi tam aksine ona çok yakın, hiç yanından ayrılmayan ve hep onunla hatta sıkacak yoğunlukta, sürekli yan yana olma çizgisine girmişti. T.B artık rahattı ve ilişkiyi olduğu yerde, hiç bir şey olmamış gibi yaşamaya çalıştı. Ama 6 ay sonra eşi ona kızan, her şeyi eleştiren, beğenmeyen bir tutum sergilemeye başladı. Artık evden ayrılmış, kafasını toparlamak istediğini söylüyor ve her yaklaşıma negatif bir tutumla cevap veriyordu.
Artık tek başına olmak istiyor ve evliliğini kendini sınırlayan bir kafes olarak görüyordu. Yaşadığı sıkıntılardan dolayı, sürekli olarak eşini suçluyordu. Onun artık bir takım kuralları vardı ve o kuralların geçerli olduğu bir evlilik istiyordu. Ama onun istediği evlilik aslında evlilik içinde bekârlık gibiydi.
T.B artık bu evliliği istemediğini hissediyordu. Yıllarca emek verdiği bu evlilikte sadece eşin bakıcısı ve koordinatörü olarak bir rol üstlenmesi isteniyordu. Devam etmeli yoksa ayrılmalı mı?
|