Herkes zaman zaman panik duygusu yaşayabilir. Her yaşanan panik duygusu da bir rahatsızlık belirtisi değildir. Cüzdanımız çalındığında, çok önemli bir toplantıya geciktiğimizde, sevdiğimiz bir yakınımızın acil hastaneye kaldırıldığını duyduğumuzda ya da çok önemli bir sınava girip soruların çoğunu bilmediğimizi fark ettiğimizde panik duygusu yaşarız. Ancak bu duygu olayın etkisinin geçmesi ile çabucak geçer.
Panik Atak ise normal panik gibi, ancak beklenmedik bir anda gelen ve çok daha güçlü bir panik hissidir. İşte bundan dolayı da çok korkutucu ve tedirgin edici bir his uyandırır. İnsanların çoğu yaşamlarında en az bir kere bir panik atak yaşarlar. Ancak panik atağı yaşayan kişinin yapısı ve kişiliğine göre verdiği reaksiyonlar çok farklıdır. Kimi çok ciddiye almaz ve böylece panik atak yaşanır ve geçer. Kimisi ise yaşanan paniği çok korkutucu bulup kaygılanır ve ardında bedensel hastalıklar aramaya başlar ve panik atağı, panik bozukluk denilen psikiyatrik rahatsızlık düzeyine ilerleyebilir.
Hâlbuki panik atak ciddi bir bedensel ya da ruhsal hastalığın belirtisi değildir. Birçok insan panik atak yaşadığında delireceğini ve ciddi ruhsal bir rahatsızlığın eşiğinde olduğunu düşünür. Hâlbuki panik atak hiç tehlikeli bir durum değildir.
Panik atakta bedensel olarak; nefes darlığı, kalp çarpıntısı, göğüste sıkışıklık hissi, baş dönmesi, terleme ve titreme görülür. Ruhsal olarak; yoğun korku ve kaygı, gerçekten kopmuşluk duygusu, kalp krizi geçireceği ya da bayılacağı düşüncesi yaşarlar. Sanki kontrolü kaybedecekleri ve havasız kaldıkları hissine kapılırlar. Tüm bunların sonucu olarak da hemen bulundukları yerden çıkıp uzaklaşmak ve güvenli bir yere hatta hastaneye ulaşmak isterler.
|