Tıp dalları içinde en çok suiistimalin olduğu dal yurtdışında psikiyatri ve psikoloji olarak görülmektedir. ABD’ deki yıllık 100 milyar dolarlık sağlık alanındaki suiistimalin, 40 milyarının ruh sağlığı ve ilgili alanlardan kaynaklandığı iddia edilmektedir. Ruh sağlığı alanındaki suiistimaller; hastaların güçlü yakınlarının isteği ile istem dışı yatırılmaları, yapılmayan tedavilerin ve terapilerin yapılmış gibi gösterilmesi, tedavi faturalarının şişirilmesi, hastaların mal varlıklarının başkaları tarafından kontrol edilmesine çıkar karşılığı izin verme, para karşılığı hastaları gereksiz yere hastanede tutma, elektroşok ve benzeri tedavileri mali çıkarı için gereksiz yere kullanma, hastalar ile fiziksel ilişki geliştirme, para karşılığı bağımlılık yapıcı ilaçları gereksiz yere yazma, ilaç firmalarının yönlendirmesi ile ilaç seçiminde bulunma ve daha birçok suçu kapsamaktadır (CCHR, 2004).
Psikiyatri ve psikoloji çalışma alanı olarak bireylerin en zayıf, kırılgan ve telkine yatkın dönemlerinde başvurdukları bir alandır. Bireyler bu anlarında, gerek rahatsızlıkları gerekse içinde bulundukları durumun etkisiyle güvenerek başvurdukları psikiyatrist, psikolog ve terapistlerin önerilerini dinlemeye zaten açık olmaları dolayısı ile etki altına girebilmektedirler. Ancak bir oda içinde, kendine sorunları için yardım edeceği profesyonele hayatının çok özelini paylaşan kişi, bu profesyonel tarafından duygu ve düşünceleri kötü kullanıldığı zaman bunu ortaya da koymakta ve şikâyet etmekte de güçlük çekmektedir.
Ayrıca akıl rahatsızlığı nedeniyle istem dışı yatan hastalar bir birey olarak değil de sadece teşhisleriyle değerlendirilen bir hasta olabilmekte ve hakları tam olarak verilmemektedir. Zaman ve sabır kısıtlılığı ya da maddi çıkar nedeniyle elektroşok ya da benzeri tedavilere gereksiz yere yönlendirilebilmektedirler. Hastanelere mahkemeler tarafından yollanan hastalar sağlık kurullarında onlarla ilgili verilen kararların açıklaması, sonuçları ve itiraz hakları konusunda bilgilendirilmemektedir. Kendileri başvurmadıkça, haklarını koruyamayan akıl hastalarının haklarını koruyacak bir sistemde yoktur. Bundan dolayı ruh sağlığı alanında hasta haklarını koruyacak “hasta temsilcisi” sistemine de gereksinim vardır.
|