Psikiyatrist doktorlar da yanlış teşhis koyabilmektedir . Çünkü psikiyatrik bozukluklarda tanılar kesin nedenler
üzerinden değil, yüzyıllardır uzmanların yan yana gelerek anlaştıkları kriterler üzerinden yapılmaktadır.
Psikiyatrik bozuklukların tam ve kesin nedenlerinin bilinmemesi yada kesin sebepleri gösterecek tanı
yöntemlerinin olmaması sadece anlaşılan kriterler üzerinden bir tanı yapılmasını oluşturmaktadır. Tanılar
sadece en çok kullanılan DSM 5 (APA) yada ICD 11 (WHO) gibi tanı kriterleri kitapları çerçevesinde
basitleştirilmemelidir.
Çünkü çok net olarak bilinmektedir ki özellikle beyin konusundaki araştırmalar ilerledikçe ( bunların
önemlilerinden halen tamamlanmamış olan beyin sinirlerinin bağlantılarının fiziksel haritalanması
gelmektedir) tanı kriterleri ve günümüzdeki bazı tanılar da değişecektir. Bugün belli isimler verdiğimiz
psikiyatrik bozuklukların yarın muhtemelen başka nedenlere bağlı olduğu ortaya çıkacak veya başka tanı
kümeleri altında sınıflanır hale geleceklerdir. İşte tüm bunlardan dolayı iyi bir psikiyatristin görevi sadece
hastasını belli bir tanı kriteri içine oturtmaya ya da DSM 5 veya ICD 10 - 11 gibi tanı kriterleri içine sokmaya
çalışmak değil tüm psikiyatri bilimi ve yayınları içinde hastasını düşünmek , onu daha iyi tanımlamak ve
şikayet kümelerini daha iyi anlayarak kişiye özgün iyi bir teşhis oluşturmaktır.
Yanlış tanının en büyük neden eksik bilgi ve tecrübedir. Tanı için özellikle ilk birkaç görüşme daha detaylı
yapılmalı ve sonrası da dikkatle izlenmelidir. Bu anlamda her hastaya eşit zaman ayırmak hastaya yapılan en
büyük eşitsizliktir. Çünkü her hastanın tanısı için tanı zorluğuna göre ayrılan süre de değişmelidir. Doğru yada
doğruya yakın tanı için ciddi yayınlar tecrübe ışığında takip edilmelidir. Yapılan araştırma ve yayınların bir
bölümü aslında doğru yöntemlerle bağımsız olarak yapılmadığı için çok da anlamlı değildir. Çok fazla hastayı
detaylı görmek ve takip etmekten uzaklaşmış bir psikiyatristin tanı konusundaki yorumları uzun süre kendini
geliştirici antrenmanlara katılmayan futbolcunun oyundaki performansının beklenilenin altında olması
gibidir.
Tek başına çok fazla sayıda hasta görüp ancak kendini tecrübe ve bilgi anlamında geliştiremeyen bir grup
doktorda bulunmaktadır. Yani sadece sayı tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Ancak çok sayıda hasta
gören , görmeye devam eden ve psikiyatri üzerinde düşünen ve sürekli olarak kendi bilgilerini de
sorgulayarak yenileyen psikiyatrist doğruya daha yakın tanıyı oluşturabilir. Ancak bilinmeyeni bile bildiğini
iddia eden ve kendini de bu konuda ikna eden psikiyatristin yanlış tanı yada çok yakın olmayan tanı koyma
olasılığı daha yüksektir. İşte tüm bunlardan dolayı doğru ya da tam doğru u olmayan tanıların konulması
tedavi planında çarpıtmalara neden olmaktadır. Günümüzün hastane koşullarından dolayı da oldukça
mekanik geçen psikiyatri uygulamaları iyi tanı koyma koşullarından uzaktadır. Doktorların bazı nedenlerden
dolayı çok daha fazla hasta görme isteği ya da hastasına yeterince zaman ayıramaması ve bununla beraber
de zamanla mesleki anlamda kendilerini kısır bir döngü içinde bulmaları hastalara iyi tanı konulmasını
engellemektedir Bundan dolayı da hastaların psikiyatri tıbbına olan ilgi, güven ve inancı konusunda sorunlar
yaşanmaktadır.
İyi bir tanı ancak hastaya özel bir tanı ile yapılabilir. Hiçbir tanı yöntemi ya da laboratuvar yöntemi
psikiyatride hastanın iyi incelenmesi ve iyi takip edilmesinin yerine geçmemektedir.
Tanı süreç içinde her zaman yeniden gözden geçirilmelidir. Tanı sadece tanı kriterleri üzerinden sağlanamaz .
Tanı kriterleri ancak devlet veya özel kurumlarda tanımlama gereken işlemlerdeki sorunun çerçevesini
oluştur. Çerçevenin içini dolduracak olan hastanın durumu ile ilgili özgün bilgi ve tecrübedir. Yanlış tanı kısa
sürede hastayı izlemeden konulabilen bir tanıdır. İyi bir inceleme ve iyi bir bilgi ışığında gözden geçirme
doğruya en yakın ya da doğru tanıyı koyduracaktır. Tedaviye cevap vermeyen her durumda da tanının yanlış
yada eksik olabileceği düşünülmelidir
Tanı konusunda şüpheye düşünüldüğünde daha tecrübeli ve bilgili ikinci bir psikiyatri uzmanının fikri yardımcı
olmaktadır.
PSİKİYATRİDE YANLIŞ TANI NASIL ANLAŞILIR
1- Söylenen tanıya göre beklenilen tedavi sonucu oluşmaz
2- Hasta detaylı değerlendirilmez
3- Her seferinde ilaç değiştirilir
4- Hasta başka yere git duygusu alır
5- Bir sürü tetkik ve harcama işe yaramadı duygusu oluşur
6- Hastayı birebir tanımayan hastasının tanısını da tanıyamaz
7- İlaçların faydasından çok yan etkisi yaşanır
8- Hasta anlaşılmadığı duygusunu yaşar
9- Hasta sorularına net yanıtlar alamaz
10- Ana tanının yanında beraber olan tanılar atlanır
|