İntiharların nedeninin açıklanması için sadece bedene adli otopsi yapılması yeterli değildir aynı zamanda bir
ruhsal otopside gerekir. Böylece intiharın gerçek olup olmadığı ve nedenleri anlaşılmış olur.
İntiharların artık günümüzde psikiyatrik bozukluklarla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Ancak, iş stresi ,
yaşamda çözümsüzlük , yalnızlık , hastalık , hayatla baş edememe , yüksek beklentilere karşı var olanla
yaşamayı kabullenememe , terkedilmeye dayanamama, uzamış yas , çatışmacı kişilikle yalnızlaşma , borçlar,
tehdit altında olma, ruhsal şiddet, onur meseleleri , yenilgiyi kabul edememe gibi sebepler aslında hem
psikiyatrik rahatsızlıkların hem de intiharların altta yatan nedeni olmaktadır.
Yani intiharı sadece psikiyatrik yada bedensel bir rahatsızlıkla açıklamak yetersiz bir çıkarsamadır. Kişiyi
kendinden yada etrafından kaynaklanan nedenlerle beraber inceleyip, intiharın kendi istediği bir süreçle mi
yoksa kendi dışındaki nedenlerin etkisi ile mi oluştuğu anlaşılabilir. Tamamlanmış intihar sonrası olan bu
kavrama Psikiyatrik Otopsi denilir.
Düşünülenin aksine her intihar öncesi birey çok kötü bir ruh hali içinde de olmayabilir. Birde buna intiharın
şüpheli ortamlarda olması eklenince konu daha da karmaşık hale gelmektedir. İntiharın şekli de anlaşılması
zor sorular uyandırınca , psikiyatrik otopsi mutlaka gerekli bir durum haline gelmektedir. Psikiyatrik otopsi
kişinin intihara o andaki zorlandığı olaylar sonucu sürüklendiği yönünde bilgi de verebilir.
Tüm bunlardan dolayı psikiyatrik otopsi bedensel bir otopsi kadar önem taşımaktadır.
|