Cinayet işlemek normal bir davranış değildir. Ancak akıl hastalığı olarak da değerlendirilmez. Doğal bir ruh
hali içinde olan bireyler cinayet işlemez hatta düşünmezler bile. Akıl hastalığı olan bireyler ise ancak yanlış
düşünce, inanış ve algıları nedeniyle saldırgan hale gelir ve kızgınlık ve dürtülerini kontrol edemediklerinden
cinayet işlerler. İyileştiklerinde ise ya yaptıklarının farkında olmazlar yada büyük pişmanlıklar duyarlar.
Normal görünen ve yaşayan , ancak cinayet işleme eğilimleri olan bireyler ise en büyük tehlikedir. Çünkü
tehlikelilikleri ve saldırganlıklarını içlerinde saklayıp beklenmedik bir anda cinayet işleyebilirler.
Son yıllarda iyi eğitimli , zeki , etraftan takdir alan ve imkanlı ailelerden gelen özellikle genç yaştaki katillerle
de karşılaşmaya başladık. Bu süreç yıllar önce gençlerdeki şeytana tapma törenleri ile bağlantılı hayvanlara
zarar verme ve satanist cinayetlerle başladı. Şimdi de bireysel hareket eden yalnız katilleri görüyoruz. Tahmin
edilemez yapıda olan bu bireyler ise etraf için en tehlikeli grubu oluşturuyor.
Bu bireyler toplumdaki antisosyal ( psikopat ) dediğimiz kişilik bozukluğundan kaynaklanan katil grubundan
ve sadistik cinsel cinayet işleyen bireylerden de farklı kişiler. Bu iki grup daha önce yaşamlarında hep
sorunlarla ipuçları verirken, psikokatil de diyebileceğimiz yeni grup, cinayet serilerine başlayana kadar
düzgün yaşayan ve bu davranışın beklenmediği bireyler.
Psikokatilin profilinde en önemli öge , sevgi ve duygu bağlarının yetişme tarzı ve yaşadıkları ile gelişmemiş
olmasıdır. Sadece eğitim , başarı , kazanma hırsı ve yarışma ile yetiştirilmiş bireyler , duygularını
kaybettiklerinde saldırgan hale gelebilmektedirler. Bu durum evde sevgi ile yetiştirilen bir köpek ile hiçbir
şekilde sevgi verilmeyerek kapalı ortamlarda saldırganlaştırılarak yetiştirilen döğüş köpekleri arasındaki farka
benzer.
Bir birey özellikle hırs, tutku , güç, ve kazanma davranımları ile yetişir ve paylaşım değil de takıntılı bencilce
sahip olma yapısına bürünürse tehlikeli olur. Derecesine göre bu yapıdaki bireyler iş yaşamlarında başkaları
ve başkalarının haklarına saldırarak zarar verirler. Derecesi arttıkça kendilerine üstün gördükleri bireyleri sözel
yada psikolojik olarak yok etme sürecine girebilirler. Uç noktada ise içlerinde sakladıkları kızgınlık ve üstünlük
fantazilerini (hayal), istediklerini yapmayacak olan ve içlerinde abartılı şekilde düşmanlaştırdıkları kişilere
fiziken zarar vererek sağlarlar.
İzledikleri, okudukları ve yaklaşımları iç dünyalarındaki kızgınlık ve saldırganlık parçalarını besler ve haz
duyarlar. İç dünyalarını fark eden ve bundan dolayı hem ondan uzaklaşan hem de bu durumunu açığa
çıkarma ihtimali olan kişileri de yok edebilirler.
Psikokatiller normal yaşamı sürdürüp , kendi iç dünyalarında istemli geliştirdikleri planlar ve fantazilerle
cinayet işlediklerinden akıl hastası değildirler. Ancak psikiyatrik sorunları vardır.
|