Takıntılar , aklımızdan atmaya çalışıp çıkaramadığımız düşüncelerdir. Takıntılar zamanımızı boşa harcar, enerjimizi alır ve sıkıntı yaratır. Takıntı aklımıza giren bir sanal elma kurdu gibidir. Bir konuya takılıp onu sürekli zihnimizde yaşamak da bir takıntı olmaktadır, yada kızdığımız bir insana karşı geliştirdiğimiz sürekli olumsuz düşünce yada kızgın hayaller de bir takıntı olabilmektedir.
Bazen sevilen bir sanatçıya karşıda takıntılarımız olup, onla ilgili her şeyi gündemden takip etme, onun gibi giyinme de bir takıntı boyutuna ulaşabilmektedir.
Nefret edilen bir politikacının her televizyonda görülmesinde aşırı kızgınlık ve tepki içine girilmesi de günlük hayatımızda yaşadığımız doğal takıntılardandır.
Kimimizin kedi besleme ile ilgili takıntıları , kimimizin koleksiyon yapma takıntısı da olabilir. Kimimizin sürekli elbise yada ayakkabı alma ile ilgili takıntıları olup, kazancımızın önemli bir bölümünü etrafımızın tepkisine rağmen bunları almak için harcayabiliriz.
Sürekli diyet ve vücut görünümümüzle uğraşmak da bir takıntı haline gelebilmektedir. Sürekli yaşamın merkezine diyeti koymak, hep belli bir beslenme tarzını benimsemek ve evdekileri de aynı şekilde yemeye zorlamak da takıntılarımız haline gelmektedir.
Karşı cinsten birisine de karşılıksız duygularla bağlanmak bir takıntı haline gelebilmektedir. Sürekli o insanın hayatını takip etme, ilişkilerini izleme, bakışlarında yada tutumunda bizle ilgili bir duygusal ipucu arama da takıntılardandır.
Takıntılar yaşamımızı etkileyebilir yada bir süre etkisi altında bırakabilir. Yaşamımızın bir döneminde en önemli konu haline gelebilir.
Ancak takıntılarımızın çoğu, bize saçma gelmediği ve ondan kurtulması zor olmayıp, yaşamımızdaki sorumlulukları yerine getirmemize engel olmadığı ve bizle beraber yaşayanlarla çatışma konusu olmadığı sürece “ normal ” sınırlar içinde kabul edilir.
|