Takıntılar insana saçma gelmeye başladığında ve kişi onların saçmalığına rağmen takıntılı düşüncelerin istediği yönde hareket etmeye engel olamayınca psikiyatrik rahatsızlık başlar.
Yani takıntılar kişiyi ve yaşamını zorlamaya başladığında artık psikiyatrik bir rahatsızlığa doğru ilerlemektedir.
Örneğin bazı kişiler ev dışındaki toplu bir yerdeki tuvalete girmek konusunda tedirginlik duyar. Hatta bazıları , o tuvalet kapılarına yada kapı kulplarına dokunmak istemez yada kâğıt mendille o kapıları açma eğiliminde olabilir. Ancak yine de toplu yerlerdeki tuvaletlere giderler.
Ancak , ne zaman kişi ne olursa olsun ev dışındaki tuvaletlere gitmiyorsa, o zaman psikiyatrik rahatsızlık çizgisine girilmiştir.
Yıllar içinde gördüğüm bir birey uzun yıllar , gün içinde bir şey içmeyerek , günü eve gidene kadar tuvalete gitmeden geçirebilmiştir. Yıllar sonunda , bunun da etkisiyle böbrek taşları oluşmuş ama yine de bu alışkanlığını bozmamıştır.
Hepimizde zaman zaman evden çıkarken kapıyı kilitlemeyi unuttuğumuz, elektrikleri açık bıraktığımız şüpheleri oluşup kaygılanıp eve geri dönmemiz söz konusu olabilir. Yada geceleyin doğalgaz ocağını açık bıraktığımız şüphesi ile yeniden kontrol düşüncesi oluşabilir.
Ancak, 3 defaya kadar kontrol edip yattığımızda, halen aklımızda açık bıraktığımız şüpheleri varsa bunlar psikiyatrik rahatsızlığın başlangıç belirtileridir.
Bazen de günlük yaşamımızda da yaptığımız not alma ve belli işleri belli düzenle yapma alışkanlıkları, başlangıçta sorun olmazken zamanla eğer aşırı not alma , her şeyi kaydetme noktasına giderse, rahatsızlığın başlangıç işaretlerini verir.
Kişi alışkanlık olarak gazetede bazı yazarların yazılarını gözden geçirerek güne başlayabilir. Ama , tüm köşe yazarlarını okuyup bitirmeden işe başlayamıyorsa , buda günlük işerinin gecikmesine yol açıyor ve bunu bırakmak istemesine rağmen bırakamıyorsa , artık takıntıların saplantılara doğru ilerlediğinin ve psikiyatrik bir rahatsızlığın ön belirtilerini verdiği anlaşılmalıdır.
|