Çekingenlik ve içe kapalılık bir kişilik özelliği olduğu gibi aynı zamanda bir psikiyatrik rahatsızlık sonucu da olabilmektedir.
Çekingenlik çocukluk ve ilköğretim çağından fark edilen bir özelliktir. Bu yapıya sahip olanlar çocuklukta sessiz, uslu ve korkak olabilmektedirler. Sessizlikleri uyumlu oldukları yönünde yanlış bir şekilde değerlendirilmektedir.
Yapısal bir çekingenlik olabildiği gibi, daha çok aşırı disiplinli, içe kapalı ve çocuklarını çok eleştiren ailelerdeki çocuklarda da çekingenlik özellikleri görülebilmektedir. Yani kurallar çocuğun bencil bir yapı göstermesini engellediği gibi aşırı ve katı kurallar da çekingen olmasına neden olmaktadır.
Bu kaçıngan yapı 6.sınıftan itibaren ve lise dönemlerinde yani artık çocukluktan çıkıp sosyalleşmenin gerektiği dönmelerde artmakta veya sosyal çevrenin etkisi ile aşılmaktadır. Utangaç, çekingen ve içe kapalı çocukların özellikle bu yaşlarda sosyalleşmesini desteklemek gerekir.
Ergenlik döneminde bilgisayar ve internet ile kendilerini çevre ve sosyalleşmeden daha da soyutlayan gençleri sonraki yıllarda “ açmak” çok mümkün olmamaktadır yada çok zor olmaktadır.
Çekingen yapıda olmalarına rağmen, çok sosyal ortamlarda yetişen çocuk ve gençlerde çekingenlik daha az olmaktadır. Çünkü ister istemez sosyal bir arkadaş yapısı ve kalabalık içinde yaşamaya alışmaktadırlar. Tam aksine kendini eve kapayan ve arkadaşlarının olmadığı ortamlarda yetişen genç ve çocuklar daha da çekingen olmaktadırlar. Onlar için arkadaş ve kalabalık çevre çok alışkın olmadıkları yabancı ortamlardır.
Ailelerinde çekingen ve sosyal kaçıngan, içe kapalı bireyler varsa bu kalıtsal olarak da bazen bir sonraki nesle aktarılabilmektedir. Ancak kalıtsal olarak aktarılsa bile bu çocuklar sosyal ve kalabalık ortamlarda yetiştiği zaman içe dönüklükleri çok daha az olmaktadır.
Utangaçlık, çekingenlik ve sosyal fobide nedenlerden bir tanesi de çocukluk ve ergenlikte özgüvenleri hırpalanmış bireylerdir. Özgüven çocuğu yetiştiren bakıcı, aile yada kardeş , okulda öğretmen tarafından da bozulabilmektedir.
Çocuk ve gençleri sadece fiziksel tehditlerden değil aynı zamanda ruhsal hasar yaratan ortam ve kişilerden de korumak gerekmektedir. Böylece ileriki yıllara aktarılan çekingenlik ve sosyal fobi gibi sorunları oluşmasın .
|