Uykusuzluk; uykuya dalmada, uykuyu sürdürmede ya da uyanmanın istenilenden erken olduğu bir sorundur. Ayrıca uyansa bile yeterince uyunduğu duygusunun alınmaması ya da gün içinde yorgun, cansız ve dikkati bozulmuş olmayı oluşturan sorunlar da uyku problemlerinden olabilir.
Standartlara göre yatağa girdikten 30 dakika sonra bireylerin uyuması gerekir. Uykunun süresi ise 25 yaşından itibaren ortalama 8 saat, 80 yaşından itibaren ise 6 saattir. Yani yaşlandıkça uyku süresi düşer. Uykusuzluk demek için uyku probleminin 1 ay ya da daha uzun süre devam etmesi gereklidir. Yani arada bir yaşanan uykusuzluk aslında 1 ay boyunca devam etmediği sürece, geçici bir uykusuzluk problemi olabilir. Ancak, 2 hafta kadar süren uykusuzluk problemleri için bir destek ya da tedavi almak gerekir. Çünkü bireyin artık yaşamını bozmaya başlamıştır.
Artık uyku problemleri neredeyse her 10 kişiden birini etkilemektedir. Böyle olunca da doktora başvuranlarda, uykusuzluk için verilen ilaç miktarında da artışlar olmaktadır. Aslında 8 saat ortalama sağlıklı uyku süresi olmasına rağmen, günlük yaşamın kısıtlamaları, iş, ışık, televizyon ve internet dolayısı ile insanların ortalama uyku süresi 7 saate doğru inmiştir.
Az uyku tabii ki fiziksel olarak sorunlara da sebep olmaktadır. Uykusuzluk çekenlerde şişmanlık (obezite), felç geçirme, tansiyon artışı ve kan şekerinin etkilenmesi söz konusu olmaktadır. Aslında 1800’li yıllarda gecenin ortasında uyanıp kalkmak insanların çokta şikâyetçi olduğu bir konu değildi. Çünkü uyanıp kitap okur, sohbet eder ya da seks yaparlardı. Ancak, 20 yüzyılla beraber artık gecenin ortasında uyanmak sorun olarak görülmeye başlanmıştır.
Uykusuzluk çeken en büyük grup 21-40 yaş grubu arasıdır. Yapılan bir çalışmada (İngiltere uyku anketi) uykusuzluğa sebep olan 5 fiziksel neden şunlardır:
1- Bedensel bir rahatsızlık-huzursuzluk 2- Gürültü 3- Eş 4- Oda ısısı 5- Işık
Uykusuzluğa sebep olan düşünceler ise sırayla şunlardır:
1- Gün içinde olanlar ve yarın neler olacak sıkıntısı 2- Kaç saat oldu halen uyuyamadım düşüncesi 3- Önemsiz küçük kaygılar 4- Gelecekte ne yapacağımız kaygısı 5- Geçmişte olan sıkıntıların hatırlanması
Psikiyatrik rahatsızlıklarla uykusuzluk arasında da bir ilgi bulunmaktadır. Mesela depresyonda bireylerin uykusu bozulmakta; ya çok uyumaktalar ya da ciddi uykusuzluk çekmektedirler. Yine kaygı bozukluklarında, paniklerde, yaygın anksiyete bozukluğu dediğimiz evhamlılıkta, travmalarda ya da yas gibi sevdiklerini kayıplardan sonra da uykusuzluklar olmaktadır.
Psikiyatrik rahatsızlıkları olanları nerede ise % 40’ında uyku problemleri olabilmektedir. Ayrıca psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar, özellikle yanlış zamanda kullanıldığında, uykusuzluk yapabilmektedirler. Ya da gün içinde uyku vererek gece uykusunu bozabilmektedir.
Aslında birçok psikiyatrik ilaç uykuya yardımcı ya da uykuyu arttırıcıdır. Ancak bazen, huzursuz bacak sendromu gibi, rahatsızlıklara sebep olarak uykuyu da olumsuz etkileyebilirler.
|