Bazıları birisine çok yakınlık duyunca ona yakınlaşmak yerine ondan kaçmaya ve duygularını açmaktan çekinmeye başlar. Sanki bir anda bir yakınlaşma korkusu yada fobisi olmaya başlar. Karşılarındaki insanın da, onla ilgilendiklerini ona karşı hisler taşıdıklarını bilseler bile, bu korkularına engel olamazlar. Bir taraftan hoşlandıkları bir insana karşı çekim duygusu diğer taraftan da ona yakınlaşmaktan korku arasında sıkışıp kalırlar.
Aslında aşk hayallerimizde ve iç dünyamızda çok aranan ve istenen olmasına rağmen , gerçek yaşamda korkulan bir duygudur. Çünkü, aşık olduğumuz zaman aldığımız mutluluk ve doyum duygusunun yanı sıra, kaybetme ve reddedilme duygularını da hissetmeye başlarız .
Aşk aynı zamanda bireylerin kendi etraflarına kurdukları duygusal koruma duvarını yıkar, bizi duygusal olarak daha yıkılmaya açık hale getiririr ve aşık olduğumuz insanın karşısında duygusal olarak çırılçıplak kalırız.
Çocukluğumuzda sevdiklerimizden ve bağlandıklarımızdan kaynaklanan sevilmeme ve istenmeme duyguları , bireyde hayal dünyasında sevme ve sevilme duyguları ile iyileştirilir. Geçmişte bir ilişkide incitilen birey , yeni bir ilişki başlatmada korkularla hareket eder. Ayrıca kendimizle ilgili, yıllar içinde geliştirdiğimiz olumsuz düşünceler , zamanla iç dünyada kalıcı hale gelip yerleşir. Bir başkası bize duygu dolu olumlu düşüncelerle yakınlaşınca, bu kendimize duyduğumuz olumsuz bakış diğer insanın olumlu bakışı ile ters düşer ve karşımızdakini duygularına şüphe ile yaklaşmamıza neden olur. Bu da ister istemez gelişecek bir ilişkiyi bozabilir.
Aslında bizi seveni iten iç duygularımız onu bir mesafede tutarak hem sevilme hem de terkedilirse acı duymama koruma mesafesini de oluşturarak kaygıyı azaltır. Ayrıca duygularımızı açmak , onla beraber gelen kızgınlık, tepkisellik , kıskançlık , nefret gibi , kendi içimizde kontrol etmede zorlandığımız doğal parçalarımızın ortaya çıkmasından dolayı da korkutucu olabilir.
Aşk sadece yoğun olumlu duyguların değil aynı zamanda bilinç altı korkuları da harekete geçiren bir durumdur. Sevdiğimize yakınlaşma , kendi iç dünyamızda sessizce bekleyen tehlikeli duygularında kapağını açar ve olumlu ve olumsuz duyguların birbirine karışıp , çözülmesini de gerektirir. Birisine yakınlaşma aynı zamanda kendimizi görme ve çözmek içinde önemli ve sıkıntı verici bir süreçtir.
|