Gittikçe daha yarışmacı bir hal alan yaşam, öğrenciler üzerinde de büyük bir baskı kurmaktadır. Artık öğrencilerde erişkinler gibi kendilerini yarışmacı ortamlarda ve kazanmaya yönelik çabalar içinde bulmaktadırlar. Onlarında biz erişkinler gibi yerine getirmek zorunda oldukları görev ve sorumlulukları var. Bu sorumluluklarından en önemlisi hiç kuşku yoktur ki öğrenci olmak, okula gitmek ve başarılı olmaktır.
Yarıyıl tatiline çok az bir zaman kaldı. Gerek aileler gerekse öğrenciler büyük bir merakla karnelerin verileceği o günü bekliyorlar. Birçok aile için yarıyıl tatili karne notlarından ötürü daha fazla önem arz edebilir. İyi notlar iyi bakışlarla karşılandığı gibi, kötü notlarda tepki ile karşılanabilir.
Kötü not getiren bir öğrencinin durumunu çok iyi anlamak gerekir. Ani kızgın eleştiriler ve tepkiler yerine, daha sakın ve anlayışlı olmak gerekir. Burada şu önemli noktayı hiç unutmamak gerekir; kötü notun sadece öğrenciye değil aileye de ait bir not olduğunun kabul edilmesi.
Öncelikle öğrencinin ruhsal sıkıntıları var mıdır, bunun düşünülmesi gerekir. Ruhsal problemler her yaşta olabilir. Ancak, özellikle ergenlik döneminde öğrencileri daha da etkileyen bir düzeye varabilir.
Öğrencilerde dikkat edilmesi gereken fakat genellikle gözden kaçan; okulda diğer öğrenciler tarafından dalga geçilip, itilip, kakılmasının onda yarattığı ruhsal çöküntülerdir. Genelde diğer arkadaşları tarafından alay edilen ya da dövülen öğrenciler, bunu ailesine söylemeyip, kendi içinde yaşamakta ve gittikçe özgüveni bozulmaktadır.
Öğrencinin duygusal olarak bağlandığı birisinin olması da onu sıkıntıya sokabilir. Ayrıca bazı öğretmenlerin öğrenciler arasında ayrımcılık yapması da, bir grup öğrenci de, o öğretmene ve dersine karşı bir kızgınlık ve dersine karşı bir isteksizlik yaratarak, başarısızlığa yol açabilmektedir.
Yine bir grup öğrenci, şekillenmeye başlayan kişilik özellikleri ve tecrübesizlikleri nedeniyle, diğer arkadaşları ile bir konuda çatışmaya girip, sonra da dışlanabilmektedirler. Sınıfında dışlanan ve yalnızlığa düşen öğrencinin davranış problemleri ve aynı zamanda ders notlarında da düşüş olmaktadır.
Çok daha önemlisi, evdeki sorunlar yüzünden anne ve babasından uzaklaşan, kendi içinde yaşayan çocukların durumudur. Birçok aile, çocuğun başarısını engelleyen akıllı cep telefonu, bilgisayar vs. kullanımını kısıtlayamadığı ve öğrenci de interneti eğlencelik olarak kullandığı zaman başarısızlıklar gelmektedir.
Çocuklar ne sadece sevimli birer oyuncak ne de unutulan birer ev eşyasıdırlar. Eğitilmeleri ve öğretilmeleri sürekli olması gereken ‘’ayrı bireylerdir’’.
Başarısız öğrenciler ile başarısızlığı sadece onların değil, bu başarısızlığın ailenin de bir sorunu olduğu şeklinde konuşulmalıdır.
Burada tavsiye edilebilecek en önemli şey; öğrenciye kendi dersleri ve yaşamı üzerinde sorumlu olma duygusunun kazandırılmasıdır. Eğer evde çocuğa sorumluluk verme ve sorumluluk paylaşma kültürü aktarılır ise işte o zaman başarısızlık devre dışı kalır.
Okullar sadece başarılı öğrenciler için olan yerler değildir. Okullar, aynı zamanda, başarısız öğrencilerin başarılı hale getirilmesine yardımcı olmak gibi sorumlulukları olan kurumlardır. Okulların rehber danışmanlık servisleri de, aileler ile işbirliği içinde, bu konuda sorumluluk almalıdırlar.
|